Geleceğin nasıl olacağına odaklandığımız, değişim ve dönüşüm hızına yetişmekte yer yer zorlandığımız bir dünyaya uyanıyoruz her gün. Yeniyi seviyor, kısa zamanda benimsiyoruz. Bu hızla hareket ederken milenyumun ilk 20 yılını geride bıraktık bile. Bu hızdan moda sektörü de nasibini aldı ve geleceğe dair soru işaretleri, gelinen noktada kafaları meşgul etmeye devam etti, ediyor da.

Moda sektörü, bir yandan NFT moda nesnelerinden “virtual reality" ye (sanal gerçeklik), markaların yarattığı avatar dijital kimliklerden yapay zekaya pek çok kavramla meşgul olurken diğer yandan da bu teknolojilerin malzeme israfını ve karbon ayak izini azaltmasını, sürdürülebilir moda endüstrisinin kapısını aralamasını hedefliyor. Bu hedeflere en yakın örneklerden biri Hollanda merkezli dijital modaevi The Fabricant. Adidas ve Tommy Hilfiger gibi markalarla yaptığı işbirlikleri sektöre örnek teşkil ediyor.

Son zamanlarda biophilic ( biyofilik ) malzemeler karşımıza daha sık çıkmakta ve bizlerin de “kullanıcı ve doğa dostu”, “sürdürülebilirlik” , “biyoçeşitlilik” gibi önemsediğimiz kavramların altını çizmekte. Vollebak’ın The Plant and Algea T-Shirt’ü biyofilik malzemelerin en yaygınlarından olan yosun, okaliptüs, kayın ve alglerden üretilmiş inovatif bir tasarım. Bahçemizde gübre olarak kullanabileceğimiz moda nesneleri hayal etsenize! Bu, hepimizi mutlu hissettirmez mi?

Moda sahnesinin yarınlarında, benzer vizyonda gelişen ve iyileştirici gücü yüksek tasarımların artmasını dilerken biz modaseverler de tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirerek dünyanın geleceğine katkıda bulunabiliriz.

Zeynep Dündar 

17.05.2022

#moda #dönüşüm #yapayzeka #sürdürülebilirlik #sustainainability #nft #elbisekiralama #kiralıkelbise #tüketimalışkanlıkları