Daha az ile yaşamayı tercih etmek demektir.
İnfluencerlar, podcastler ve Youtube videoları ile karşımıza çıkan minimalizmin aslında iki yönü bulunmaktadır.
Kişiden kişiye uygulamada farklılıklar olsa da iki kısımdan oluşmaktadır.
Birincisi Maddesel Kısım olup, evimizde yaşam alanımızda, gardırobumuzda bulunan fazla eşyadan arınmayı, düzenlemeyi ve yer açmayı anlatmaktadır.
İkincisi ise Zihinsel Kısım olup, deneyime geçiş, özü görebilme, azdaki çoğu görebilme demektir.
Tüketim çılgınlığına teşvik edildigimiz bu günlerde sadeleşmek ve minimalizme yönelmek mümkün müdür?
Amerikada yapılan bir araştırmaya göre; her insanın, 80 saatinin 1 saatini kaybettiği şeyleri aramakla geçirmekte olduğu, dolayısıyla ortalama 80 yıllık bir ömürde, 1 yılın kayıp eşya aramakla geçirildiği belirtilmektedir.
Yine benzer bir araştırmaya göre; daha sonra kullanırım diye alınan şeylerin %80'ine el bile sürülmediği orta konulmuştur.
Peki siz gardırobunu istifleyenlerden mi yoksa efektif kullananlardan mısınız?
Her şeyin hızlı tüketildiği ve hızlı aktığı bu 21. Yüzyıl dünyasında sadeleşmek mümkün mü?
Şehirler sade değil, evler sade değil, yemekler sade değil.
Modayı takip etmeyi seven her sezon gardırobunu değiştiren, davetlerde bir defa giydiği kıyafeti gardırobunda tutanlardansanız, artık kıyafet kiralama ile tanışmalı ve bilinçli bir tüketici olarak ilk adımı atmalısınız.
Kıyafet kiralama; minimalizm ve sadeleşme için tabi ki tek çözüm degil. Ancak daha bilinçli bir dolabın parçası olma konusunda iddialı olabilir.
Kiralama sektörü günden güne daha çok dikkat çekmeye başladı. Kıyafet kiralama da bunlardan sadece biri.
Hepimizin yeni bir yaşam tarzına ihtiyacı var. Kapsül gardıroplar, dolabını kiraya açmak, ihtiyaç olan kıyafetleri satın almak yerine kiralamak.
Gardıropta şıklığınızdan ödün vermeden sadeleşmenizi sağlayacak sadelik en yüksek gelişmişlik düzeyidir.