Kına ismi, kendisi ile aynı olan yeşil kına bitkisinden gelmektedir.
Kına, Türk anonim edebiyatında halk yaşamında hayli kullanılmıştır.
Yeşil kına bitkisinin kırmızıya dönmesi; İnsanın kendi özüne ulaşmasını ve yeniden kendisini dönüştürmesi sağlayan ilahi aşkı temsil etmiştir.
O yüzden kına sürdük denilmez kına yaktık denilir!
Kınada kırmızı kıyafet tercihi buradan gelmektedir.
Türk gelenek göreneklerinde, ritüellerde, tüm yeni geçişlerde, yeni bir başlangıçta kına bize eşlik etmiştir.
Eller ve avuç içi şifa enerjisi ile bağlantılıdır.
Kınanın avuç içine yakılıyor olması da şifalanmanın bir temsilidir.
Türk geleneklerinde kına kutsal bir değer üzerine feda olmayı da ifade eder. Gelin ve damada yakılan kına aile olmaya adanmayı temsil eder.
Günümüzde kına gecesi ritüelleri gelin adayının tercihine göre şekil almaktadır.
Klasik kına gecesi,
Hint konseptli kına gecesi,
Roman konsepti kına gecesi,
Teknede kına gecesi,
bekarlığa veda partisi, spa merkezlerinde ya da hamamda kına gecesi gibi bir çok seçenek vardır.
Kına, gelin evi tarafında yapılmaktadır. Genellikle kınada kullanılan elbiselerden aksesuarlara kadar bir çok parçanın kiralanması tercih edilmektedir.
Gelinin tercihine ve yapacağı kına konseptine göre bindallı, kaftan, kırmızı şık abiye modelleri kiralanmaktadır.
Gelinin yanı sıra annesinin, kayınvalidesinin ve arkadaşlarının da kına konseptine uygun giyinmesi ve şık olması beklenir. Şıklıktan ödün vermek istemeyenler için günümüzde abiye kiralama vazgeçilmez olmuştur.